Haydi Beyler!!!
Bu gün sıra sizde!
Doğru mutfağa!!!
Hani bugün ‘’Dünya
Kadınlar Günü’’ ya!
Yemek, bulaşık bir gün
olsun, bu gün de sizden olsun!
Bugün vereceğim tarif
size! Hadi kolları sıvayın, başlayın!
‘’PERDE PİLAVI ‘’ yemeğin
adı.
Babaannemin tarifi ve
uygulaması, hem çok leziz, hem de çok anlamlı.
Malzemeler;
2 adet tavuk
göğüs eti,
2 çorba
kaşığı tereyağı,
1 fincan sıvı
yağ,
3 su
bardağı pirinç,
1 su
bardağı badem,
1 fincan çam
fıstığı,
1 çorba
kaşığı kuş üzümü
1 çay
kaşığı tane karabiber,
1 çay kaşığı tuz,
Perdesi
için: 2 bardak un, 2 yumurta sarısı, 1 fincan badem. Ya da bir adet hazır
yufka.
Babaannem Çerkez bir
anne ile Kırım tatarı bir babanın kızı idi. Dilinden bal, ellerinden lezzet damlardı.
13 yaşında gelin, 14 yaşında anne olmuştu. Ömrü hep mutfakta geçmişti ve şahane
yemek yapardı. Yaptığı yemeklerin de zaman zaman anlamlarını anlatır ve
sevdiklerine öyle sunardı.
Bu pilavın da apayrı
bir anlamı var. Ailemizde; hep önemli günlerde, düğün yemeklerinde,
bayramlarda, yılbaşlarında; hele de ‘’Çerkez tavuğu’’nun yanında, lezzet
şölenlerinin başköşesinde yer alır. ( Birazdan anlatacağım.)
Şimdi başlayalım, yemeğin hazırlanma safhasına.
İlk önce derin bir tencerede tavuğu haşlayarak başlıyoruz
işe. Haşlanan tavuğu sonra ince ince liflere ayırıp, bir köşede sırasını
beklemeye bırakıyoruz.
Sıcak su ve tuz ile yarım saat önceden de pirinci
ıslatıyoruz.
Kuşhane tabir ettiğimiz pilav tenceresinin içinde önce
bademleri kavuruyoruz tereyağı ve sıvı yağ ile bademler kavrulunca, kavurmaya
devam. Bu kez bademlerin yanına çam fıstıklarını ilave ediyoruz altın sarısı
bir renk alıncaya değin. Sonra, pirinçleri soğuk suda iyice nişastası akıp,
billur hal alıncaya kadar yıkayıp, tenceredeki bademler ile fıstıkların yanına
ilave ediyor ve biraz daha kavurup, üzerine iki bardak sıcak su koyuyoruz. Bu
arada kuş üzümleri, tane karabiberleri ve tuzu da ekleyip, kuşgözü kadar hafif
ocak alevinde pişmeye bırakıyoruz.
Pilav pişe dursun. 2 bardak un ve 2 yumurta sarısı ve de az
tuz ilavesiyle açarken zorlanmayacağımız yumuşaklıkta bir hamur tutup, büyükçe
bir yufka açıyoruz. Yufka açamayanlar, hazır yufka ile de yapabilirler.
Derin
ve yayvan bir cam kabı margarinle yağlayıp, yağın üzerine un serpiyor ve tek
tek bademleri yerleştiriyoruz. Cam kabın içine de yufkayı seriyoruz.
Pişen pilavı, kaşıkla savurarak biraz soğutup, içine
haşlanmış tavukları da ekliyor ve yufka kaplı cam kabın içerisine döküyoruz.
Yufkayı pilavın üzerine iyice örtüp, bir tepsinin içine ters şekilde
yerleştirip, yemek saatine yakın, 250
derecede ısıtılmış fırında yarım saat pişiriyor ve servis tabağına çıkararak,
servise hazır hale getiriyoruz.
Perde Pilavı evin bereketini temsil
edermiş eski zamanlardan beri. Perde yuvanın kutsallığını, tavuk etleri yuvanın
erkeğini, pirinçler yuvanın kadınını, bademler erkek çocukları, fıstıklar kız
evlatları, üzümler ve tuz yuvanın tadını, tuzunu, karabiberler de yuvada
karşılaşılan acıları simgelermiş.
Babaannem bu pilavı yaparken ya da
yemek esnasında; ’’Yuvanızın kutsallığına, sırlarına sahip çıkın asla ortalığa
yaymayın! Yuvanız, eşiniz ve yavrularınız sizin en kıymetli hazinenizdir, bunu
sakın unutmayın!’’ derdi. Tabii yalnız biz kızlara değil, erkek torunlarına da aynı
tembihlerde bulunurdu. Zaten bizim ailemizde hiçbir zaman kız ya da erkek
ayrımı yapılmazdı. Bu ve bunun gibi yaptığı birbirinden lezzetli yemekleri ile
sofraları şenlendirir, hem de yuvanın kutsallığını yemeklerine de yansıtırdı.
Tarif benden, hazırlaması sizden!
Eeee beyler, kolay gelsin!!!
Afiyet şeker, sofralarınız şen ve bereketli olsun.
Ayşen Arslangiray Kura
08.03.2012/İzmir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder