Günlerden cumartesi. Pek bir telaştayım. Akşama yemekli
misafir ağırlayacağım. Pür telaş, bir kıyamet, ne siz sorun, ne ben söyleyeyim.
İki ayağım bir pabuca girmiş bir haldeyim.
İki, üç gün önceden yemek listelerini hazırlamakla başladım
işe. Zeytinyağlılar, salatalar, ara sıcaklar, ana yemek ve tatlılar. Tabii ki
ilk önce, malzemeleri temin etmek gerek. Ver elini semt pazarı. Altını üstüne
getirdim. Hele de otlar revaçta bu mevsim. Şimdi nispet yapmak gibi olmasın ama
Ege’nin farkı bir başka. Yeşilin her bir türlüsü ile hem de tazecik, haşır
neşir oluveriyor insan.
Neyse! Alışveriş, ilk hazırlıklar derken. En evvela, zeytinyağlıları pişirdim bir gün önceden. Hani zeytinyağlı yemekler dinlenince daha bir
lezzetli oluyorlar ya, o bakımdan. 3. Cemre sırada ha düştü ha düşecek, Güneş
de pırıl pırıl amma soğuk tüm haşmeti ile ilikleri bile dondurmakta! Doğal
buzdolabı balkon, zaten zehir zemberek. Pişen yemekler birer birer balkona(balkon
kapalı yalnız) dizildiler. Bu güne de salatalar ile ana yemekleri bıraktım.
Sabah beri koşmaca, koşturmaca. Her bir sunulacak yemek hazırlandı, sıra geldi
sofrayı hazırlamaya.
Üst sınıfa değil alt sınıfına bile dâhil olamadık ya
sosyetenin! Yok, öyle altın yaldızlı, gümüş kaplamalı sofra takımları! Mütevazı
tabaklar,( babaannemden kaldı valla antika)çatallar, kaşıklar, bardakları
bembeyaz masa örtüsünün üstüne sıralamaya başladım.
Sofra düzeni ve süsüne pek bir dikkat ederim doğrusu.
Sunduğum yemekler ne kadar leziz tatlar içerse de, göze de hitap etsinler görsellikleri
ile değil mi?
Tam her şeyi hazırladım, düzenledim. Şu sofra düzenine bir
kez de şöyle uzaktan bakayım dedim ki! Aaaa bir de ne göreyim?
Limon ağzında sigara, kurulmuş sofranın başköşesine!
-Hey!!! Ne arıyorsun bakayım orada? Diye sordum.
-Ne demek istiyorsun! Bensiz olur mu hiç bu sofra? Diye
karşılık verdi umarsızca!
-Hah! Bir de sigara içiyorsun! Şimdi kül olacak, tertemiz
masa örtüsü! Dedim, kızgınlıkla.
-Eee ne duruyorsun? Tabla ver o zaman!
-Hem öyle söylenip de durma! Şimdi, millet gelince zaten
dumanlı hava sahası olacak burası! Bari ilk benim yaydığım mis limon kokusu
sarsın ortalığı!
Kızayım mı? Güleyim mi? Bilemedim!
Tüm gece boyunca, inanın kaldı sofranın başköşesinde!
Arada bir de lafa karıştı ya! Hadi neyse!
Biliyor musunuz?
Salonu buram buram limon kokusu sardı, yemek süresince.
Ben de, gecenin bu vaktinde; tanıştırmak istedim, benim
muzip limonu sizlerle de.
Akıllarda takıldı ise!
Neler vardı yemek listesinde?
Eh onu da yazarım bir ara sizlere, hem de tarifleri ile
birlikte.
Ziyafet tadında, şenlikli ve sağlıklı olsun sofralarınız
ille de ağız tadıyla ve de neşeyle.
Her daim kalın, sevgiyle.
Ayşen Arslangiray Kura
4.03.2012/İzmir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder